Bugünlerde, ihmal ettiğim bir şey yapıyorum: Oktaf Rifat şiirlerini baştan sona okuyorum. Tabii havaların bu denli sıcak olması biraz ağırlaştırıyor okumayı. Henüz Perçemli Sokak’ın arifesindeyim. Tekrar tekrar okuyorum şiirleri.
Oktay Rifat, Türk edebiyatının ıskalanmış, değeri hak ettiğince bilinmemiş şairlerinden biri. Kimileri onu Orhan Veli’nin de, Melih Cevdet’in de önüne koyabilir, şiirsel zenginlik açısından ki, hiç de haksız sayılmazlar. Bunun için ben de Oktay Rifat’a yoğunlaştım şu sıralar. Onun şiir dünyasına tamamen hakim olmak istiyorum ve tekrar tekrar okuyorum kendisi için önemli göstergeler taşıyan şiirlerini.
Ve sözümde durabilirsem önemli birkaç şiiriyle ilgili de inceleme denemesi yapacağım Oktay Rifat’ın. Şair üzerine genel bilgiler vermek çok mantıklı ya da ufuk açıcı değil. Metne eğilip, metinle ilgili bir hesaplaşmaya girmek gerek. Bunun için birkaç hafta var elbette, ancak şu sıralar blog’da bir Oktay Rifat yoğunluğu yaşanacaktır. Durumun nedeni bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder