25 Aralık 2010 Cumartesi

Hüküm Evi


Hüküm Evi’ne sessizlik çöktü, insanoğlu çıplak olarak Tanrı’nın huzuruna çıktı.

Tanrı, İnsanoğlu’nun Hayat Defteri’ni açtı.

Ve Tanrı İnsanoğlu’na dedi ki: “Hayatın kötülükle geçmiş, yardıma muhtaç olanlara zalim davranmışsın, desteğe ihtiyacı olanlara sertlikle, katı yüreklilikle muamele etmişsin. Yoksullar sana seslendiğinde dinlememiş, Benim dertli kullarımın feryatlarına kulak tıkamışsın. Yetimlerin mirasına el koymuş, tilkileri komşunun bağına sokmuşsun. Çocukların ekmeğini ellerinden alıp köpeklere yedirmiş, bataklıklarda huzur içinde yaşayıp Bana şükreden cüzamlıları yollara sürmüş, seni yarattığım toprağı masumların kanıyla sulamışsın.”

İnsanoğlu cevap verdi: “Evet, aynen öyle yaptım.”

Tanrı tekrar İnsanoğlu’nun Hayat Defteri’ni açtı.

Ve Tanrı İnsanoğlu’na dedi ki: “Hayatın kötülükle geçmiş, gösterdiğim Güzellik’in peşine düşmüş, gizlediğim İyilik’in yanından geçip gitmişsin. Odanın duvarlarını resimlerle bezemiş ve iğrenç yatağından flüt sesleriyle kalkmışsın. Günaha yedi tapınak dikmiş, yenmesi yasak olanı yemiş, mor giysilerine üç utanç işaretini işlemişsin. Putların kalıcı altın veya gümüşten değil, ölümlü tendenmiş. Onların saçlarını parfümlerle lekeleyip ellerine narlar vermişsin. Ayaklarını safranla kirletip yollarına halılar sermişsin. Gözkapaklarını rastıkla, bedenlerini mürrüsâfiyle lekelemişsin. Onların önünde yerlere kadar eğilip putların tahtlarını güneşin altına yerleştirmişsin. Utancını güneşe, çılgınlığını aya göstermişsin.”

İnsanoğlu cevap verdi: “Evet, aynen öyle yaptım.”

Tanrı üçüncü kez İnsanoğlu’nun Hayat Defteri’ni açtı.

Ve Tanrı İnsanoğlu’na dedi ki: “Hayatın kötülükle geçmiş, iyiliğe kötülükle, şefkate haksızlıkla karşılık vermişsin. Seni besleyen eli yaralamış, seni emziren göğsü küçümsemişsin. Sana su getirenler susuz dönmüş, gece seni çadırlarında gizleyen kanun kaçaklarını şafak sökmeden ele vermişsin. Canını bağışlayan düşmanını tuzağa düşürmüş, yoldaşını satmış, sana Aşk sunanlara sen daima Şehvet’le karşılık vermişsin.”

İnsanoğlu cevap verdi: “Evet, aynen öyle yaptım.”

Ve Tanrı İnsanoğlu’nun Hayat Defteri’ni kapatıp dedi ki: “Seni Cehennem’e göndereceğim. Cehennem’e gideceksin.”

İnsanoğlu haykırdı: “Gönderemezsin!”

Tanrı sordu: “Niçin gönderemezmişim seni Cehennem’e, hangi sebeple?”

“Çünkü ben zaten hep Cehennem’de yaşadım,” diye cevap verdi İnsanoğlu.”

Ve Hüküm Evi’ne sessizlik çöktü.

Bir süre sonra Tanrı konuştu ve İnsanoğlu’na dedi ki: “Seni Cehennem’e gönderemediğime göre, Cennet’e göndereceğim. Cennet’e gideceksin.”

İnsanoğlu haykırdı: “Gönderemezsin!”

Tanrı sordu: “Niçin gönderemezmişim seni Cennet’e, hangi sebeple?”

“Çünkü Cennet’i hiçbir zaman, hiçbir yerde hayal edemedim,” diye cevap verdi İnsanoğlu.

Ve Hüküm Evi’ne sessizlik çöktü.

Oscar Wilde, Bütün Masallar, Bütün Öyküler, İş Bankası Yayınları
Tablo: Vasily Perov, Easter Procession in a Village. 1861. Oil on canvas, 71.5x89 cm. The Tretyakov Gallery, Moscow, Russia.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder